Alkol bağımlılığı, kullanımın kontrol edilememesi, bırakma çabalarının başarısız olması ve alkolün hayatın merkezi hâline gelmesiyle kendini gösterir.
Ancak bu belirtilerin hepsinin aynı kişide bulunması gerekmez. Kişi, bu belirtilerden ne kadar fazlasını taşıyorsa bağımlılığı o kadar şiddetli kabul edilir.
Bağımlılık geliştiğinde kişi, planladığından daha fazla ya da daha uzun süre alkol kullanmaya başlar. İçmeyi azaltmak ya da tamamen bırakmak için defalarca girişimde bulunur, ancak bunu sürdüremez. Alkol almak, toparlanmak ya da kendine gelmek için çok fazla zaman harcar.
Alkol olmadan rahatlayamaz, keyif alamaz ya da günlük streslerle baş edemez. Bu noktada, sosyal ilişkilerde sorunlar ortaya çıkar, iş veya okul performansı düşer, aile içi çatışmalar artar.
Aynı zamanda alkolün yol açtığı fiziksel ve psikolojik sorunlara rağmen kullanım sürer. Yani kişi, alkolün kendisine zarar verdiğini, sağlığını bozduğunu ya da ilişkilerini yıprattığını bilse bile içmeye devam eder. Tolerans gelişimi de önemli bir işarettir; aynı etkiyi hissedebilmek için giderek daha fazla alkol tüketme ihtiyacı doğar. Bunun yanı sıra, alkol kesildiğinde huzursuzluk, sinirlilik, terleme, titreme, uykusuzluk ve yoğun bir iç sıkıntısı gibi yoksunluk belirtileri ortaya çıkar.