Kumar Bağımlılığı

Kumar Bağımlılığı Bağdat Caddesi

Kumar bağımlılığı, kişinin kumar oynama davranışını kontrol etmekte zorlandığı, kumarla ilgili düşüncelerin günlük yaşamını önemli ölçüde etkilediği ve olumsuz sonuçlara rağmen bu davranışı sürdürdüğü bir beyin hastalığıdır. Bu bağımlılık, kişinin sosyal, mesleki ve ailevi hayatını ciddi şekilde etkileyerek, maddi kayıpların yanı sıra duygusal ve psikolojik sorunlara da yol açabilir.

Kumar bağımlılığında, kişinin kumar oynama sıklığı ve süresi giderek artarken, bu davranışı azaltma veya bırakma çabalarının başarısız olmasıyla başlar.

Kişi, kumar oynama isteğini kontrol etmekte zorlanır ve kumar oynamadığı zamanlarda huzursuzluk, sinirlilik veya kaygı gibi belirtiler yaşayabilir.

Ayrıca, kumar oynama davranışı, kişinin borçlanmasına, yalan söylemesine veya yasal sorunlarla karşılaşmasına neden olabilir (ödenmemiş kredi borçları gibi).

Kumar bağımlılığının altında yatan nedenler çeşitlidir ve genellikle biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin bir kombinasyonu olarak ortaya çıkar.

Genetik yatkınlık, dopamin gibi ödül sistemlerindeki dengesizlikler, stres, depresyon, kaygı bozuklukları ve sosyal çevre gibi faktörler, kumar bağımlılığının gelişiminde rol oynayabilir.

Kumar Bağımlılığı Nasıl Ortaya Çıkar?

Kumar bağımlılığı, tıpkı diğer bağımlılıklar gibi, genellikle merakla başlar. Kişi, kumar oynamayı bir eğlence veya stres atma yöntemi olarak deneyimler.

İlk başta masum görünen bu davranış, zamanla kişinin beynindeki ödül sistemini etkileyerek bağımlılığa dönüşebilir. Bu süreçte, dopamin adı verilen ve haz duygusuyla ilişkili bir kimyasal önemli bir rol oynar.

Kumar oynadığımızda, özellikle kazanma anında, beynimizde dopamin salınımı artar. Bu durum, kişiye yoğun bir haz ve mutluluk hissi yaşatır.

Ancak, tekrarlayan kumar deneyimleri sonucunda beyin, bu dopamin artışına alışır ve aynı hazzı hissedebilmek için daha fazla kumar oynamaya ihtiyaç duyar. Bu durum, kişinin kumar oynama sıklığını ve miktarını giderek artırmasına neden olur.

Bir süre sonra, kişi kumar oynamadığı zamanlarda “fırsatları kaçırma korkusu” yaşamaya başlar. Bu korku, kişiyi sürekli olarak kumar oynamaya yönlendirir.

Örneğin, “Bir sonraki elde kazanabilirim” veya “Şansım dönebilir” gibi düşünceler, kişinin kumar oynamaya devam etmesine neden olur.

Bu döngü, kumar bağımlılığının yerleşmesine zemin hazırlar. Aynı zamanda kayıp sırasında yaşanan “Kaybettiklerimi yerine koymalıyım” arzusu da kumar döngüsünü besler.

Beyin aktiviteleri açısından bakıldığında, kumar bağımlılığı, beynin ödül ve karar verme mekanizmalarını önemli ölçüde etkiler.

Kumar bağımlılığına bir beyin hastalığı denilmesinin temel nedeni de budur. Tekrarlayan kumar oynama davranışı, beynin prefrontal korteks adı verilen bölgesindeki işlevleri bozar.

Bu bölge, dürtü kontrolü, karar verme ve mantıklı düşünme gibi işlevlerden sorumludur. Kumar bağımlılığı geliştikçe, bu bölgenin işlevleri zayıflar ve kişi, kumar oynamayı durdurma konusunda giderek daha fazla zorluk yaşar.

Aynı zamanda, beynin limbik sistemi aşırı aktif hale gelir. Bu durum, kişinin kumar oynamaya yönelik dürtülerini kontrol etmesini zorlaştırır.

Sonuç olarak, kumar bağımlılığı, beynin kimyasal ve yapısal işleyişini değiştirerek “bağımlı bir beyin” ortaya çıkarır. Bu beyin, kumar oynamayı bir zorunluluk olarak algılar ve kişi, bu davranışı bırakmakta büyük zorluklar yaşar.

Kumar Bağımlılığı Tedavisi

Kumar bağımlılığı, bir irade meselesi değil, beyin işlevlerindeki bozulmaların neden olduğu bir hastalıktır. Bu nedenle, kumar bağımlılığı ile mücadelede, hastalığın biyolojik ve psikolojik boyutlarını anlamak ve kişiye özel baş etme yöntemleri geliştirmek büyük önem taşır.

Tedavi sürecinde, öncelikle kişinin kumar oynamayı tetikleyen durumları fark etmesine odaklanılır. Bu tetikleyiciler, stres, can sıkıntısı, finansal sorunlar veya belirli sosyal ortamlar olabilir.

Terapide, kişiye bu tetikleyicileri tanımlama ve bunlarla sağlıklı bir şekilde baş etme becerileri kazandırılır.

Örneğin, stres altında kumar oynamaya yönelen bir kişi, stres yönetimi teknikleri öğrenerek, bu durumlarda alternatif davranışlar geliştirebilir.

Terapide ayrıca, kişinin kumar oynama davranışını sürdüren düşünce kalıpları üzerinde çalışılır.

Örneğin, “Bir sonraki elde kaybettiklerimi geri kazanabilirim” veya “Şansım dönecek” gibi gerçekçi olmayan inançlar, kişinin kumar oynamaya devam etmesine neden olur.

Bu düşüncelerin farkına varılması ve yerine daha gerçekçi, sağlıklı düşüncelerin konulması hedeflenir. 

Gerekli durumlarda, özellikle eşlik eden depresyon, kaygı veya dürtü kontrol bozukluklarını yönetmek için ilaç tedavisi de uygulanabilir. Ancak ilaç tedavisi, her zaman bir uzman tarafından değerlendirilmeli ve kişiye özel olarak planlanmalıdır.

Ailenin tedavi sürecine dahil olması da büyük önem taşır.

Kumar bağımlılığı, sadece bireyi değil, ailesini de ciddi şekilde etkileyen bir durumdur.

Aile terapisi, aile üyelerinin bu süreçte nasıl destek olabileceğini öğrenmelerine ve iletişim sorunlarını çözmelerine yardımcı olur. Ayrıca, ailenin kumar bağımlılığı hakkında bilinçlenmesi ve doğru tutumları benimsemesi, kişinin iyileşme sürecini hızlandırır. 

Sonuç olarak, kumar bağımlılığı tedavisi, kişinin biyolojik, psikolojik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayan bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Terapi, tetikleyicilerle baş etme becerileri, düşünce kalıplarının değiştirilmesi, gerekli durumlarda ilaç tedavisi ve ailenin aktif katılımı, bu sürecin temel taşlarını oluşturur. 

Kumar bağımlılığınızı kontrol altına alın, hayatınızı geri kazanın! Sürekli kayıplar, maddi sıkıntılar ve stres sizi zor durumda mı bırakıyor? Kadıköy Bağdat Caddesi’nde Psikiyatrist ve Psikoterapist Doç. Dr. Özlem Kızılkurt ile bilimsel ve etkili tedavi yöntemleriyle kumar bağımlılığını yenin. Şimdi randevu alın ve sağlıklı bir yaşama adım atın! 

Randevu için tıklayın

Yazı İçeriği

Hizmetlerim
Blog
qeeg-beyin-haritalaması-kadikoy-ozlem-kizilkurt
İstanbul Bağdat Caddesi'nde QEEG Beyin Haritalama
Depresyon ile Başa Çıkmak İçin Tavsiyeler
Depresyon ile Başa Çıkmak İçin Tavsiyeler
Ön Yargı Nedir Ön Yargının Sebepleri Nelerdir
Ön Yargı Nedir? Ön Yargının Sebepleri Nelerdir?
EMDR Nedir?
EMDR Nedir?
at-the-psychologist-2022-03-17-04-36-58-utc-min
İstanbul Bağdat Caddesi'nde Psikiyatrist ve Psikoterapist: Doç. Dr. Özlem Kızılkurt
white blue and orange medication pill
Bağımlılık Tedavileri: Ailenin Bağımlılıktaki Rolü